BÖBREK VE İDRAR YOLU TAŞLARI

Böbrek Taşları
Böbrek taşları, idrar kalsiyum oksalat, struvit (amonyum magnezyum fosfat), ürik asit ve sistin gibi tuz ve minerallerle aşırı doyurulduğunda oluşur. Taşların %60-80’i kalsiyum içerir.

Küçük ‘çakıl benzeri’ taşlardan büyük geyik boynuzlu taşlara kadar boyut olarak önemli ölçüde değişiklik gösterebilir. Taşlar oluştukları pozisyonda kalabilir veya idrar yolunda ilerleyerek şikayet oluşturabilir.

Mesane Taşları
Mesane taşları idrar yolu taşlarının yaklaşık %5’ini oluşturur ve genellikle yabancı cisimler, tıkanma veya enfeksiyon nedeniyle oluşur. Mesane taşlarının en yaygın nedeni idrar yaparken mesanenin tamamen boşaltılamaması nedeniyle oluşan idrar kalıntısıdır ve vakaların çoğu mesane çıkış tıkanıklığı olan erkeklerde görülür.

Kalıcı sondası olan hastalar da mesane taşı geliştirme açısından yüksek risk altındadır ve bu hastalarda mesane taşları ile habis mesane tümörlerinin oluşumu arasında önemli bir ilişki olduğu görülmektedir.

Sıklık
Böbrek taşları yaygındır, her ne kadar önemli bir kısmı şikayete neden olmasa da, her on kişden birinde hayatının bir döneminde görülür. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha sık görülür. Üriner sistem taş hastalığı her yaşta görülebilmekle birlikte en sık 30 ile 50 yaş arasında görülür.

Risk Faktörleri
Duyarlı bir bireyin taş geliştirme potansiyelini artıran çeşitli risk faktörleri bilinmektedir.

Bunlar:
1. Böbreklerdeki ve/veya idrar yolundaki anatomik anomaliler – örneğin, at nalı böbreği, üreteral darlık.
2. Ailede böbrek taşı öyküsü.
3. Hipertansiyon ve diyabet
4. Gut.
5. Hiperparatiroidizm.
6. Şişmanlık ve hareketsiz yaşam tarzı.
7. Sıvı alımının azlığı.
8. Bazı metabolik bozukluklar: kronik metabolik asidoz, hiperkalsiüri, hiperürikozüri gibi durumlar
9. İdrarda sitrat eksikliği.
10. Sistinüri adı verilen doğuştan var olan bazı metabolik hastalıklar.
11. İlaçlar (örneğin triamteren gibi idrar söktürücüler ve kalsiyum / D vitamini takviyeleri).
12. Sıcak iklimlerde daha sık görülür.

Neden Olabileceği Şikayetler
Taşların çoğu bulgu vermez ve başka durumlar için yapılan tetkikler sırasında fark edilir. Renal kolik adı verilen ağrının klasik özelliği ani şiddetli ağrıdır. Genellikle böbrekte, böbrek toplayıcı yapılarında veya üreterdeki taşlardan kaynaklanır ve üreterin genişlemesi, gerilmesi neden olur. Ağrı, belde bölgesinde ve böğürde başlar (ancak bazen daha alt kısımlarda) ve kasıklara doğru yayılabilir. Ağrıya genellikle idrarda kanama (hematüri) eşlik eder. Hareket eden bir taş, genellikle sabit bir taştan daha acı vericidir. Üreter alt ucundaki taşa bağlı ağrı genellikle uyluğun ön kısmına, erkeklerde testis ve skrotuma, kadınlarda ise vajinaya doğru yayılır. Ağrıya mide bulantısı ve kusma, ateş yüksekliği, idrarda yanma, idrarda kanama, idrar yapamama gibi bulgular eşlik edebilir.

Tanıya Yönelik Tetkikler
İdrar tetkiki; enfeksiyon ve/veya idrarda kan hücresinin varlığını araştırmak için.
Kan tetkiki; enfeksiyon varlığını ve böbrek fonksiyonlarının tespiti için.
Düşük radyasyonlu ilaçsız bilgisayarlı tomografi
Ultrasonografi; bilgisayarlı tomografinin çekilemediği durumlarda özellikle böbrek taşlarına ve böbrekteki genişlemeyi görmek amacıyla.
Tekrarlayan taş hastalığı olan hastalarda taşın temizlenmesinden sonra 24 saatlik idrar biriktirilerek özel idrar analizi yapılabilir.

Tedavi
Yaklaşık 5 taştan 1’i kendiliğinden düşmeyecek ve bir çeşit müdahale gerektirecektir. Özellikle şiddetli ağrı ve tıkanıklığı neden olmayan taşların bol sıvı alımı, ağrı kesici ve idrar kanalını genişleten ilaçların kullanımıyla düşmesi için beklenebilir. Bekleme süresi 6 haftadan daha uzun olmamalıdır.

Taşları çıkarma prosedürleri şunları içerir:

Ekstrakorporeal şok dalgası litotripsi (ESWL): ultrasonik şok dalgaları taşı parçalamak için taşın üzerine yönlendirilir. Taş parçacıklarının daha sonra bol su tüketimiyle birlikte kendiliğinden düşmesi beklenmektedir.

Perkütan nefrolitotomi (PCNL): Büyük taşlar (> 2 cm), geyik boynuzu taşı ve ayrıca sistin taşları için kullanılır. İşlem sırasında nefroskop adı verilen alet kullanılarak böğür kısmından yaklaşık 1 santimetrelik bir kesi ile böbrek toplayıcı sistemine girilir. Taşlar özel taş kırma cihazları kullanılarak parçalara ayrılarak çıkarılır.

Üreteroskopi: Üreterdeki taşların tedavisi için uygulanan bir cerrahi tekniktir. Taşlar lazer kullanılarak kırılır ve temizlenir.

Retrograd Intrarenal Cerrahi (RIRS): Üreterin üst kısmındaki veya böbrekteki 2 cm.den daha küçük taşların tedavisi için kullanılır. Bu cerrahi teknikte de taşların parçalanması için lazer kullanılır.

Açık cerrahi: nadiren gereklidir ve genellikle karmaşık vakalar veya yukarıdakilerin hepsinin başarısız olduğu kişiler için uygulanabilir.

Taş Oluşumunun Önlenmesi
Üriner sistem taşlarının nüksetmesi yaygındır ve bu nedenle özellikle mevcut taşın tedavisinden sonra nüksü önlemeye veya geciktirmeye yardımcı olacak çeşitli yaşam tarzı önlemleri almaları ve uygulamaları tavsiye edilmelidir:

İdrar çıkışını günde 2-3 litre tutmak için sıvı alımını artırın.
Tuz alımını azaltın.
Obezite varsa kilo verin.
Et ve hayvansal protein tüketimini azaltın.
Oksalat alımını azaltın (oksalat bakımından zengin yiyecekler çikolata, kahve, fındık).
Kalsiyum alımını normal seviyelerde tutun (alımın düşürülmesi kalsiyum oksalat atılımını artırır).

Biz Sizi Arayalım